İnme oranları Batılı ülkelerde bir süredir azalıyor gibi görünse de bir araştırmada genç popülasyonda inme oranlarında kaygı verici düzeyde bir artış olduğu gösterildi.

Journal of the American Heart Association’da yayınlanan bir çalışma, inme oranlarının 55 yaş ve üzeri kişilerde azalmaya devam ettiğini, ancak 55 yaşın altındaki kişilerde bu oranın artıyor göründüğünü gösterdi.

New Jersey Rutgers Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi’nden çalışmanın başyazarı Joel N. Swerdel yaptığı açıklamada şöyle dedi: "İnme riski düşük olan bir altın nesil olduğu anlaşılıyor; bu nesil 1945-1954 yılları arasında doğan kişilerden oluşuyor. 1955 sonrasında doğan kişilerde ise inme oranı tekrar artmıştır."

1994-2014 yılları arasında New Jersey’de hastaneden taburcu olan hastalara ait bilgileri içeren bir veritabanını analiz eden çalışma, 1995-1999 ve 2010-2014 yılları arasındaki dönemlerde inme oranının 40-44 yaş arası kişilerde 2 kat, 35-39 yaş arası kişilerde 2 kattan fazla arttığını tespit etti.

Bulgular hakkında Medscape Medical News’a yorum yapan Dr. Ralph L. Sacco şöyle dedi: "Bu, bulgular, genç yetişkinlerde inme oranlarında dikkat çekici bir artış olduğunu gösteriyor. İnme oranları düşmekte olsa da düşüş yaşlı erişkinlerde dengeleniyor ve aslında genç erişkinlerde artıyor olabilir.’’

Araştırmacılar bu iki grup arasındaki eğilim farkının tamamen yaşam biçimi faktörleriyle ilişkili olduğunu ileri sürmekteler.
 
Dr. Swerdel: "1945-1954 yılları arasında doğan kişiler kendilerinden önceki nesile kıyasla daha iyi yaşam standartlarına sahipler ve sağlık-bakım imkanlarından daha fazla yararlanmışlar. Bu nesil ayrıca sigaranın ölüme yol açtığını bilen ilk nesildir; şeker devriminden, obezite ve diyabet salgınından kurtulmayı başarmışlar. Aşırı miktarda şeker içeren gıdaların piyasaya sunulması 60’ların ortalarından sonra gerçekleşmiştir; bu nedenle 1940-50'li yıllarda doğan kişiler şekerle kaplanmış tahıl ve benzeri gıdalarla büyümemişlerdir; bu durum ilerleyen yıllarda görülen obezite ve diyabetteki artışı açıklıyor gibi görünmektedir’’.
 

Daha Genç Nesil için 'Uyanma Çağrısı'

Dr. Swerdel genç insanların bu yeni verileri dikkate almaları gerektiğini vurguladı. "Bu bir uyanış çağrısıdır. 30’larında ve 40’larında olan kişilerin bu tehlikelerden korunmak için yaşam biçimlerini iyileştirmek ve risk faktörlerini kontrol altına almak için zamanı ve fırsatı vardır.’’

Dr. Sacco asıl suçlunun yaşam biçimi faktörleri olduğuna da dikkat çekti: ‘’Sigara, kan basıncı ve kolesterol konularında aşama kaydettik, ancak obezite, fiziksel aktivite eksikliği, kötü beslenme ve diyabet artmaya devam ediyor. Bu koşullar genç yetişkinlerdeki inme oranları üzerinde zararlı etkiye sahip olabilir.’’

Ve Dr. Sacco şöyle devam etti: “Amerikan Kalp Birliği/İnme Birliği tüm yaş gruplarında kardiyovasküler sağlığın iyileştirilmesini 2020 yılı için önemli bir stratejik hedef olarak belirledi. Gençleri düzenli egzersiz yapma, Amerikan Kalp Derneği tarafından önerilen diyeti uygulama ve çok geç olmadan kilo verme gibi sağlıklı alışkanlıklara daha fazla odaklamalıyız. Kalp ve beyin sağlığını iyileştirmeyi düşünmeye başlamak için asla erken değildir.”


PP-UNP-TUR-0567 (Mayıs 2023)

Referans: Stroke Rates Increasing in Under, 50s http://www.medscape.com/viewarticle/872364 (Erişim tarihi: 20.09.2022).